keşke kendi yazdıklarımı
başkalarının hikayeleri gibi okusam
seni değil de
seni anlatan kelimeleri tanısam
acısı yazanın gönlünde
okuyanın içi bir hoş olur
bir kaç saniyeliğine
kalemi tutan el ağır
kitap belki etmez 250 gram
yaşanılanlar soğuk yıllara yayılmış
okurken bir yandan salatalık yiyen adam
sırtını kalorifere dayamış
şimdi ben başkasına vereyim
seninle seviştiğim geceleri
ceketini giyip gidişini
başkasına vereyim
aklımdan bir türlü çıkmayan gülümsemeni
başkası gidemesin vapur iskelelerine
sonra oturayım bir kahveye
rastgele bir kitap alayım elime
acı çeken bir kadın olsun hikayede
oturup biraz okuyayım
sonra sıkılayım
kahvem bitince
kitabı kapayayım
kadın kalsın hikayenin içinde
ben gideyim başka hikayelere
ellerim paltomun cebinde
sahi ne varmış bu vapur iskelelerinde?