bir şey var pazar sabahında
yokluğun var
kocaman güçlü bir şey
evi kaplayan
nefes almak imkansız
yatağimla tavanın
cam önündeki iki sandalyenin
ve iki kolumun arasında
senden önce var olmayan yokluğun
bir şey var sokaklarda
lokantalarda. otobüs duraklarında.
benim bile olmayan çocukların
umut veren kahkahalarinda
bir şey var.
yokluğunun varlığı var.
hayatta.