6 Ocak 2014 Pazartesi

güzel seven adamsın
söylenecek laf yok
pek güzel sevdin beni
pek güzel anlattın nasıl sevdiğini
benimle daha önceki aşklarını temize çektiğini
ve hayal ettiğin parlak istikbalimizi

aferin.
senin sevgin
kendi yazmadığın bir şiirin güzel okunduğu bir oyundu.
ne yazık ki sende öyle büyük sevecek yürek yoktu
bu aşk var ya bu aşk
iyi hesaplanmış bir gönül soygunuydu

kozmo'ya

sen var ya sen
eve döneceğimi direksiyonumdan önce bilensin
her buluşmamızı bayram sevincine döndüren
sabahtan önce odama girensin

sen var ya sen
yorganımın içindeki
dizimin üstündeki
gözümün ucundaki
dilimin en çok söylediği kelimesin

canım köpeğim
sen benim yere düşen gölgemdesin
can yoldaşım
sen benim dibimsin dibimdekisin

şimdi sokaklarda yan yana yürüyen gölgelerimiz ayrılıyor
gölgesinde oturduğumuz ağaçlar
ve kafamıza kozalaklarını atan hain dallar
dostluğumuzu hep hatırlayacaklar

çok sevenlerin tek gölgeye düştüğü
başka bahçelerde
görüşmek üzere


vazgeçtim

gece yarısı ani bir açlık baş gösterdi mide dolaylarında
şöyle pastırmalı bir kuru geldi aklıma
yanında turşusu lahana
sonra anam düştü aklıma
döndüm midemi sırtıma
vazgeçtim

bir roman okuyordum gece ışığında
bir kız vardı satırlarında
amansız bir sevdaya kapılmış
uğruna yapmadığı kalmamış
sen geldin aklıma
kızdım aptal kıza
kapadım gecenin ışığını
vazgeçtim

tam anahtarla binanın kapısını açacaktım
ellerinde torbalar
ihtiyar bir adam öksürdü arkamda
çok yavaş yürüyordu / belli ağrıyan dizlerine sövüyordu
yardım edecektim
istikbalim geldi aklıma
vazgeçtim

31 Aralık gecesiydi
dünyanın ortak kutladığı tek şeydi
üzerimdeki siyah bir elbiseydi
saçlarım senin sevdiğin gibiydi
kırmızı bir ruj sürecektim gecenin şerefine
otobüsü durdurup hiç koşmadığım gelincik tarlaları geldi aklıma
vazgeçtim

bir kaç dize daha yazacaktım bu şiire
saate baktım
kalktım aynaya baktım
aklımdaki yazılmamış kelimelere baktım
hepsi mutsuzlardı
vazgeçtim