çocukluk aşkımı gördüm rüyamda
kafamı göğsüne koydum
dedim çok yoruldum
sarıldı bana
bir şey demedi
o da yorgundu belli
bir süre
çok kısa bir süre
gözlerimi kapatıp
çocukluğumda dinlendirdim
büyümüş ve sakalları çıkmış hayatımı
sonra anladım
bu bir rüya
uyanıklılıkta yok böyle saf bir sevda
yitirilmiş sarılmanın yettiği sessizlikler
bağırıyor bencil sevişmeler
et kanıyor
ruh dur diyor
kimseler duymuyor
uyanmak istemedim
Allah biliyor ya
gün başlamasın dedim
rüyayı gereğinden fazla geciktirdim
bilirim ne senin cesaretin var
ne de benim
öğlene geliyordu vakit
ezan sesi artık kasetten sabit
müezzin bile terk etmiş
tanrıyla aramıza hayat girmiş
kalktım kafamı
aynadaki göğsüme yasladım