15 Ocak 2014 Çarşamba

hayat ertesi

denizin kenarında oturuyorum
dalgaların sesini duyamıyorum

doğduğum andan beri tanık olduğum her şey
bir araya gelmiş siren olmuş kulaklarımda
hayat alarmda

sığınacak yer kalmamış
ne kadar gidersen git uzaklara
cihanda bir adım eder bütün çaba

güneş kendi gönlünde doğarmış
boşuna dönme yüzünü sevgilinin doğusuna
gün kendi sırtında batarmış
gök geride bıraktıklarınla kararmış

gerek yok kimsenin ardından gitmeye
rüzgarlar eser tenimde
çöllerin kumu uçar bilinmedik sahillere

gözümden düşen her kirpik
eklenir ana karnındaki bir bebeğe

hayat dolmuş ciğerime
kaçıp gelsem sana terliklerimle
otursam yanındaki sandalyeye
hayatı üflesem içine